Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

keyif sormak

  • 1 keyif

    keyif <- yfi> Wohlbefinden n; gute Laune, gute Stimmung; Vergnügen n; Rausch m, Schwips m; Laune f, Einfall m; Verlangen n;
    keyif çatmak sich amüsieren;
    keyif halinde beschwipst;
    keyif sormak sich nach dem Befinden erkundigen;
    -e keyif vermek jemanden berauschen;
    -in keyfi bilmek fig seinen eigenen Kopf haben;
    -in keyfi bozulmak: keyfim bozuldu mir ist die Laune verdorben, ich fühle mich nicht wohl;
    -in keyfi (yerine) gelmek: keyfim geldi ich bin wieder in guter Stimmung;
    keyfi sıra willkürlich;
    keyfi yerinde gut aufgelegt ( oder zuwege) sein;
    keyfine bakmak es sich (D) wohl sein lassen;
    -in keyfinin kahyası olmamak nicht das Recht haben, sich einzumischen (in A)

    Türkçe-Almanca sözlük > keyif

  • 2 keyif

    настрое́ние (с)
    * * *
    выпад. -yfi
    1) самочу́вствие; здоро́вье

    keyif sormak — спра́шивать о здоро́вье; осведомля́ться о самочу́вствии

    keyfiniz nasıl? — как вы пожива́ете?; как ва́ше самочу́вствие?

    2) настрое́ние, расположе́ние ду́ха

    keyfi bilmek — поступа́ть по настрое́нию

    gelmeyecekmiş, keyfi bilir! — он ка́жется не придёт, ему́ видне́е!

    keyfi bozulmak — а) заболе́ть, почу́вствовать себя́ пло́хо; б) испо́ртиться ( о настроении)

    keyfini kaçırmak / bozmak — огорчи́ть, испо́ртить настрое́ние

    keyfi kaçmak — испо́ртиться ( о настроении)

    keyfi yerinde değil — он не в ду́хе

    3) весёлое настрое́ние; блаже́нство, наслажде́ние

    keyfine bak! — весели́сь!

    keyfine bakmak — жить в своё удово́льствие, ве́село проводи́ть вре́мя

    keyif çatmak — весели́ться, наслажда́ться

    keyfini çıkarmak — всласть наслажда́ться

    keyfi gelmek — весели́ться; быть в хоро́шем расположе́нии ду́ха

    keyif sürmek — кейфова́ть, наслажда́ться, блаже́нствовать

    keyif vermek — а) создава́ть настрое́ние; б) опьяня́ть

    4) [лёгкое] опьяне́ние

    çakır keyif — подвы́пивший, хмельно́й, пья́ненький

    5) жела́ние; при́хоть, капри́з

    keyfince — по [своему́] жела́нию / капри́зу

    keyfine gitmek — поступа́ть по со́бственному жела́нию

    keyfini yapmak — осуществля́ть свои́ жела́ния

    keyfi oluncaya kadar — пока́ есть жела́ние (что-л. сделать)

    ••
    - keyif benim köy Mehmet ağanın

    Türkçe-rusça sözlük > keyif

  • 3 keyif

    (-yfi)
    а
    1) самочу́вствие, здоро́вье

    - ın keyifi iyi olmak — чу́вствовать себя́ хорошо́

    keyif sormak — спра́шивать о здоро́вье, осведомля́ться о самочу́вствии

    2) хоро́шее расположе́ние ду́ха, весёлое настрое́ние; весёлость

    keyifi(ni) bozmak — а) почу́вствовать себя́ пло́хо, заболе́ть; б) в испо́ртить настрое́ние кому

    keyif çatmak — развлека́ться, весели́ться

    - ın keyifi gelmek — подня́ться — о настрое́нии, развесели́ться

    keyifi yerinde olmak — быть в хоро́шем расположе́нии ду́ха, быть в хоро́шем настрое́нии

    bugün keyifim yok — а) сего́дня я чу́вствую себя́ пло́хо; б) сего́дня у меня́ плохо́е настрое́ние

    3) блаже́нство, наслажде́ние, удово́льствие

    keyifine bak! — весели́сь!

    4) лёгкое опьяне́ние

    keyif hali — навеселе́, пья́ненький

    keyif verici zehirler — нарко́тики

    - a keyif vermek — слегка́ опьяня́ть

    5) жела́ние; при́хоть, капри́з

    Büyük Türk-Rus Sözlük > keyif

  • 4 keyif

    ",-yfi 1. pleasure in life, feeling of well-being; delight, joy. 2. mood, humor, state of mind. 3. pleasure, merriment, amusement. 4. high, kef, dreamy and languorous state. 5. psych. euphoria. 6. slang hashish. -ine bakmak to enjoy oneself, attend to one´s pleasures. - benim, köy Mehmet Ağanın. colloq. It´s my concern; and I don´t want anyone interfering, no matter who he is. -i bilmek to do as one pleases. -ini bilmek to know what one likes. -ini bozmak /ın/ to spoil (some one´s) good mood, get (someone) down. -i bozuk/yok. He´s feeling low./He´s feeling a bit depressed. -i bozulmak to become depressed, get down in the dumps. -im böyle istiyor. I just feel like doing it; that´s all. - çatmak to enjoy oneself, have a good time. -ini çıkarmak /ın/ to get all the pleasure one can out of (something), enjoy (something) to the hilt. -inden dört köşe olmak colloq. to be very pleased about something. -i düzelmek/yerine gelmek to regain one´s good humor. -i gelmek to get into a happy mood. -ine gitmek 1. /kendi/ to do as one pleases. 2. /ın/ to do as (another) likes. -ine göre as one pleases. - hali tipsiness. - halinde tipsy, slightly drunk. -ine hizmet etmek /ın/ to pander to (someone´s) desires. - için for pleasure, for fun. -in iyi mi? Are you in a good mood? -i iyi olmak to feel well. -ini kaçırmak/bozmak /ın/ to get (someone) down, spoil (someone´s) good mood. -i kaçmak to get in a bad humor, become depressed, annoyed, or irritated. -imin kâhyası mısın? What´s it to you?/It´s none of your business. -iniz nasıl? How are you? -i olmamak 1. not to feel well, to be indisposed. 2. not to be in the mood, not to feel like it. -i oluncaya kadar until he wishes or is willing to. - sormak to ask someone how he´s feeling. - sürmek to live in a pleasant, carefree way; to live the good life. - vermek /a/ to make (someone) tipsy. -i yerinde 1. in good spirits, in fine fettle. 2. in good health."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > keyif

  • 5 hatır

    hatır s
    1) Gedächtnis nt
    \hatır ve hayale gelmemek nicht vorstellbar sein
    2) ( gönül) Gefälligkeit f
    bir şeyi sırf \hatır için yapmak etw aus reiner Gefälligkeit tun
    3) ( sevgi) Liebe f
    bir kimsenin/şeyin \hatırı için jdm/etw zuliebe
    4) ( keyif) Befinden nt; ( durum, hâl) Zustand m
    birinin \hatırını sormak nach jds Befinden fragen

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > hatır

См. также в других словарях:

  • keyif sormak — 1) birine iyi misiniz, nasılsınız sorularını yönelterek sağlığı hakkında bilgi almak 2) saygı göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keyif — is., yfi, Ar. keyf 1) Vücut esenliği, sağlık Keyfiniz nasıl? 2) Canlılık, tasasızlık, iç rahatlığı Bu keyif ne kadar sürerdi? Tahminime göre beş on dakikadan fazla sürmezdi. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Rahat, huzur, afiyet 4) İstek, heves, zevk Ağır… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hatır — is., Ar. ḫāṭir 1) Düşünme, akılda tutma, hafıza, zihin, akıl, yâd 2) Gönül, kalp Sakın hatırını kıracak bir şey söyleme. 3) Birine karşı duyulan saygı, sevgi Hatırınız için bu işi yaptım. 4) Durum, keyif, hâl Hatırını sormak. Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hâl — is., li, Ar. ḥāl 1) Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet Herkes hâline göre bir hediye verdi. H. R. Gürpınar 2) Davranış, tutum, tavır Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»